Sineme yüzlerce ok saplanırdı Kirpiğin kaşına değdiği zaman Bir sızı içimde keleplenirdi Kulağım adını duyduğu zaman
Kâh zülfünün karasında yatardım Kâh gözünün deryasında yiterdim Seni hayal eder dilek tutardım Göğümde bir yıldız kaydığı zaman
Bahar başlayınca elvan toyuna Sevdam çiçek açar idi boyuna Koyakdaki gür derenin suyuna Söğüt dallarını eğdiği zaman
Meltem vursa yüzündeki güllere Dokunurdu gönlümdeki tellere Bakarak ağlardım cılga yollara Bir türkü bağrımı oyduğu zaman
Bu aşk can evimde kaldı da yarım Halâ o iklimden sesler duyarım Kim bilir belki de sana doyarım Topraklar yağmura doyduğu zaman |